Evde Bakım Derneği olarak, yaşlı, kronik hasta, engelli ve yatağa bağımlı bireylerin evde sağlık hizmetlerine erişimini güvence altına almak için uzun yıllardır mücadele veriyoruz. Ancak 24 Mayıs 2025 tarihinde yürürlüğe giren Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) değişikliği, bu mücadelede önemli bir gerilemeye neden olmuştur.
Söz konusu düzenleme ile bağımsız ruhsatlı evde bakım merkezlerinin, SGK e-reçete sistemi dışında bırakılması; yalnızca SGK ile sözleşmeli özel sağlık hizmet sunucularının bünyesindeki evde bakım birimlerine bu hak tanınması, hem hizmet sunumunda hem hasta haklarında ciddi bir eşitsizlik ortamı yaratmıştır.
Ne Değişti?
24 Mayıs 2025’te Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklikle birlikte:
- Artık yalnızca SGK ile sözleşmeli sağlık kuruluşları bünyesindeki evde bakım birimleri tarafından yazılan reçeteler SGK tarafından karşılanmaktadır.
- 2016 yılından bu yana geçerli olan ve bağımsız evde bakım merkezlerinin de dahil olduğu reçete sisteminden, bu merkezler geçiş süreci dahi tanınmadan çıkarılmıştır.
Kimler Etkilendi?
- Yatalak, yaşlı, felçli, demanslı, onkolojik ve engelli hastalar, SGK güvencesiyle ilaç temin edemez hale gelmiştir.
- Hasta yakınları, halihazırda bakım hizmeti için cebinden ödeme yaparken, şimdi bir de ilaç masraflarını üstlenmek zorundadır.
- Evde bakım merkezleri, hastaya ulaştığı halde reçete düzenleyememekte, hizmetin bütünselliği ve sürekliliği bozulmaktadır.
- Sağlık sistemi, evde çözülebilecek ihtiyaçlar için yeniden hastanelere yönlendirilerek gereksiz kaynak tüketimi ile karşı karşıya kalmaktadır.
Hukuki Açıdan Sorun Nerede?
Bu düzenleme, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın temel ilkeleriyle açık şekilde çelişmektedir:
- Anayasa md. 10 – Eşitlik İlkesi
Benzer nitelikteki sağlık hizmeti sunucuları arasında, yalnızca kurumsal yapıya dayalı farklılık eşitlik ilkesini ihlal etmektedir.
- Anayasa md. 17 – Yaşam ve Sağlık Hakkı
İlaçlara erişemeyen hastaların tedavi sürekliliği kesintiye uğramaktadır.
- Anayasa md. 60 – Sosyal Güvenlik Hakkı
Prim ödeyen sigortalıların, yalnızca kurum seçimi nedeniyle farklı haklara sahip olması sosyal güvenlik hakkını zedelemektedir.
- Anayasa md. 2 – Sosyal Devlet İlkesi
En kırılgan hasta gruplarının desteği kesilmekte, sosyal devletin koruyucu şemsiyesi daraltılmaktadır.
Saha Gerçekliği: Yaşanan Sorunlar
- Eczaneler, artık “protokol dışı” kabul edilen bu reçeteleri yalnızca ücretli olarak karşılamakta; bu da hasta ve eczacı arasında ciddi iletişim sorunlarına yol açmaktadır.
- Manuel reçete uygulamasına dönüş, dijital takibi imkânsızlaştırmakta, hasta güvenliğini riske sokmaktadır.
- Evde bakım ekipleri, hastaya müdahale ettikleri halde reçete yazamadıkları için hastanın tekrar hastaneye sevki gerekebilmektedir. Bu, yatalak ve taşınması riskli hastalar için doğrudan hayati tehlike anlamına gelmektedir.
- Tedaviye erişimde kırılma: Reçeteye ulaşamayan hasta, tedavisini sürdüremez. Bu durum; iyileşmenin durması, komplikasyon gelişmesi, yeniden hastaneye yatış gibi zincirleme sonuçlar doğurur.
- Sağlık sistemine bindirilen ek yük: Basit bir reçete için hastaneye sevk edilen her hasta, polikliniklerde yeni bir kuyruk demektir. Bu da hem maddi hem operasyonel israf anlamına gelir.
- Hizmet kapasitesinde daralma: Bağımsız merkezlerin yetkisiz bırakılması, sistemdeki toplam hizmet kapasitesinin azaltılması anlamına gelir.
- Hastaların özerkliğine zarar: “Hangi kuruma gidersen, o kadar hak alırsın” anlayışı, vatandaşın özgürce sağlık hizmeti seçme hakkını fiilen ortadan kaldırır.
Evde Bakım Derneği Olarak Önerilerimiz:
- İvedi İdari Girişim
- SGK ve Sağlık Bakanlığı nezdinde, hasta mağduriyetlerinin resmî veri ve sahadan alınan örneklerle paylaşılması,
- 2016’daki eşitlikçi yapıya dönüş çağrısında bulunulması.
- Geçici Geçiş Modelleri
- Bağımsız evde bakım merkezlerine reçete ve tetkik işlemleri için dar kapsamlı sözleşmeler tanımlanmalı.
- Afiliye modeller ile özel hastaneler üzerinden entegre çözümler geliştirilmeli.
- Bu modellerin etkisi, pilot iller üzerinden izlenmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
- Mevzuat Temelli Kalıcı Güvence
- 5510 sayılı Kanun’a açık ve koruyucu bir madde eklenerek; SGK reçete geri ödemesi, kurumsal yapıya değil, tıbbi ihtiyaca göre tanımlanmalıdır.
- Evde Bakım Mevzuatı Güncellenmelidir
- Mevcut evde bakım mevzuatı; dijitalleşme, mobil sağlık hizmetleri ve hibrit bakım modelleri gibi 2020 sonrası sağlık uygulamalarını yeterince yansıtmamaktadır.
Bu nedenle, günümüzün sağlık ve bakım ihtiyaçlarına uygun, uygulanabilir ve sürdürülebilir bir yeni evde bakım yönetmeliği, sivil toplum kuruluşları ve ilgili tüm paydaşların katılımıyla birlikte hazırlanmalıdır.
Çağrımızdır
Evde Bakım Derneği olarak, 24 Mayıs 2025 tarihli düzenlemenin yalnızca kurumsal bir farklılık yaratmadığını, aynı zamanda sağlık hizmetine erişim, yaşam hakkı ve sosyal güvenlik gibi temel haklar üzerinde olumsuz etkiler doğurduğunu gözlemliyoruz.
Bu bağlamda:
- Bağımsız evde bakım merkezlerinin yeniden SGK reçete sistemine dâhil edilmesini,
- Hastaların hizmet aldığı kurumun yapısından bağımsız olarak, ihtiyaçlarına göre değerlendirilmesini,
- Sağlık hizmetlerinin eşit, bütüncül ve sürdürülebilir şekilde sunulmasını
saygıyla öneriyoruz.
Bu çağrımız; herhangi bir kurumu hedef almak amacıyla değil, kırılgan durumda olan hasta gruplarının haklarının korunması, sağlık hizmetlerinde eşitlik ve sürekliliğin sağlanması için yapılmaktadır.
İnanıyoruz ki; hasta merkezli, bilimsel temelli ve toplumsal faydayı önceleyen politikalar, tüm paydaşların ortak aklıyla geliştirildiğinde daha güçlü ve kapsayıcı çözümler üretilecektir. Bu doğrultuda tüm karar vericileri, ilgili kurumları ve kamuoyunu yapıcı bir diyalog ortamında birlikte çözüm üretmeye davet ediyoruz.
KISA AÇIKLAMA
Evde Bakımda Erişim Eşitsizliği: 24 Mayıs 2025 SUT
Evde Bakım Derneği olarak, yaşlı, engelli, kronik hasta ve yatağa bağımlı bireylerin evde sağlık hizmetine adil ve kesintisiz erişimini sağlamak amacıyla yıllardır sahada aktif bir sorumluluk yürütüyoruz.
24 Mayıs 2025 tarihli Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) değişikliği ile bağımsız evde bakım merkezlerinin reçete yazma yetkisi kaldırılmış, yalnızca SGK ile sözleşmeli sağlık kuruluşlarına bağlı birimlerin reçeteleri geri ödeme kapsamına alınmıştır. Bu durum; hem hasta haklarını hem de hizmet sunumundaki eşitliği ciddi biçimde zedelemiştir.
Hastalar, hizmeti aldıkları kuruma göre farklı muameleye maruz kalmakta; ilaçlarını SGK güvencesiyle temin edememekte, tekrar hastaneye yönlendirilmekte ve tedavi sürekliliği kesintiye uğramaktadır. Bu uygulama, Anayasa’nın eşitlik, sosyal güvenlik ve sosyal devlet ilkeleriyle çelişmekte; aynı zamanda sağlık sistemine ek yük getirmektedir.
Bu nedenle Evde Bakım Derneği olarak:
- Bağımsız evde bakım merkezlerinin SGK reçete sistemine yeniden dâhil edilmesini,
- Reçete ve hizmet erişiminin kurumsal yapıdan bağımsız olarak hastanın ihtiyacına göre belirlenmesini,
- Günümüz ihtiyaçlarını karşılayan, dijitalleşme ve mobil sağlık modellerini kapsayan yeni bir evde bakım mevzuatının, tüm paydaşların katılımıyla hazırlanmasını
saygıyla öneriyoruz.
Bu çağrımız, herhangi bir kurumu hedef almak amacıyla değil; kırılgan hasta gruplarının korunması, hizmet bütünlüğünün sağlanması ve sağlıkta sosyal adaletin güçlendirilmesi için yapılmaktadır.
Tüm karar vericileri, çözüm odaklı bir diyalog sürecine davet ediyoruz.